Büyü nedir? Büyü hayatın akışını değiştiren, insanlara bazen
olumlu, bazen de olumsuz bir kader çizgisi çizen tılsımlara verilen isimdir.
İslamiyet öncesi döneme kadar uzanan köklü bir tarihi vardır. İnsanoğlu, her
zaman için geleceğini merak etmiş ve gaibi araştırma yoluna gitmiştir.
Gelecekte olabilecek, olumlu ya da olumsuz olaylar içinde büyüden yardım
almıştır.
Büyü yapmaya her kul haiz değildir. Büyü yapabilmek için
öncelikle İslam felsefesini, Metafiziği ve Havass ilmini çok iyi bilmek
gerekir. Bu tarz tılsımları kötülük için yapan insanlardan uzak durmalısınız.
Konumuzun başlığını oluşturan Sabun büyüsü de kara büyülerin en kötüsüdür.
Sadece karşısında ki insana kötülük yapmak için kullanılan çok tehlikeli ve bir
o kadarda öldürücü bir büyü çeşididir.
Sabun büyüsü nedir?
Bu büyü içinde nefreti, intikamı, her türlü kötülüğü
barındırır. Adından da anlaşılacağı üzere sabunla yapılan bir tılsımın, insan
üzerinde ki olumsuz etkileriyle elde edilir. Sağlıklı bir insana dahi bu büyü
yapılırsa, o insanı bir anda yatağa düşürebilirsiniz. Hatta büyünün bozulmaması
durumunda kişinin ölümüne kadar uzanacak facialara yol açabilirsiniz. İnsanın
başına en kötü hastalıkları musallat eder ve asla tıp yoluyla çözülemeyen bir
illete yakalanırsınız. İyi niyetli insanların asla başvuramayacağı kadar
tehlikeli bir büyüdür.
Bedeninizde bir anda oluşan bir hastalık var ve doktorlar bu
hastalığa bir türlü çözüm bulamıyorlar. Günden güne eriyorsunuz. Böyle bir
şüpheye sahipseniz, hemen iyi bir medyuma ulaşıp hastalığınıza şifa
bulmalısınız. Büyüyü iyi bir medyumdan başka hiç kimse çözemez. www.medyumumhediye.com
sitesinden Hediye hocamıza ulaşabilirsiniz. Daha önce sizin gibi bu büyünün
etkisinde kalıp, hayatını kaybetme tehlikesi yaşayan insanların, yazılarını
okuyabilirsiniz. Çok şükür ki hocamıza bu konuda ulaşan hastaların tamamının
üzerinde ki sabun büyüsü bozuldu ve normal hayatlarına geri döndüler. Bu
büyünün yapılması çok kolay ama bozulması oldukça zordur. Sizin için
hazırlanacak özel bir muska ile büyünün etkisi bozulacaktır. Büyü bozulduğu
anda üzerinizde ki illet kalkacak ve eski sağlıklı yaşamınıza geri dönmenin
mutluluğunu yaşayacaksınız.
Bu illet büyüye siz değil, çevrenizden bir yakınınız da
yakalanmış olabilir. Söylediğimiz gibi büyünün varlığından en küçük şüphe
duyuyorsanız, hemen bize ulaşın. Çünkü diğer büyüler gibi olmayan bu büyü,
insanın ölümüne kadar varabilir. Tabi ki hastalıklarda ilk başvurulacak yer
doktorlardır. Ama doktorların hiçbir tesiri olmuyor ve illet hastalığın nedeni
anlaşılamıyorsa, burada sabun büyüsünün etkisinin olma ihtimalinin yüksekliğini
aklınızdan çıkartmayınız. Bu gibi konularda insanlar çok uyanık olmak zorunda.
Her sorunu madde ile çözemeyebilirsiniz. Madde ile çözümlenmeyen sorunların
kökenlerinde kara büyü etkisi olma ihtimali çok yüksektir. Büyü olmasa bile
duaların üzerine kurulu olan dünyamızda, şifayı yine dualarda aramakta fayda
vardır. Kuran'da sıklıkla bahsi geçen, her hastalığın şifası olan duaları,
sizler bilmeye bilirsiniz. Böyle durumlarda, Kuran ve Havass ilmi sahibi
kişilerden destek almak, bir hayatın kurtulmasına imkan sağlayabilir.
Sabun büyüsü, sabunla ve birkaç iğneyle yapılan bir büyüdür. İğnelerin sabuna batırılmasıyla yapılır. Tabi ki tutup, bir sabuna iğne batırarak böyle bir büyüyü yapamazsınız. Bu işlem yapılırken, okunan ve yazılan dualar vardır. Bu öyle bir tehlikeli bir büyüdür ki, o işlemler hakkında burada bilgi vermeyi doğru bulmuyoruz. Çünkü yanlış ellere geçmesi durumunda, insan hayatını kast edecek kötülükler rahatlıkla yapılabilir. Biz sizlere bu büyünün yapılmasında değil, çözülmesinde yardımcı olabilecek şifa verecek kişiler olarak desteğe hazırız.
Hocam yaşadıklarımı en iyi siz biliyorsunuz. Buradan da yazmak istedim ki, sizi tanımak isteyen kişiler fikir sahibi olsunlar. Ben 50 yaşında, emekli bir öğretmenim. Eşim okumamış ama çok başarılı bir esnaf. Uzun yıllar önce, Kadıköy de bir pastane açtık ve eşim oranın işletmesiyle ilgilenirken, bende mesleğim ve çocuklarımla ilgilendim. Geçen yaz başımıza öyle bir olay geldi ki hayatımız bir anda allak bullak oldu. Dağ gibi eşim bir anda halsizim demeye başladı. İşe gitmek istemiyordu. Bir gün benim zorlamamla işe gitmek için hazırlandı. Çınar gibi adam, yere yığıldı. Eşimin boyu 1.90 kilosu d 85kg. Allah''ım ne oluyor bu adama dedim. Aklımı oynatmak üzereydim. Doktorlara götürüyoruz, hiçbir şey bulamıyorlar. Aklıma acaba adam kanser oldu da bize açıklamıyorlar diye mi geçiyordu. Ama kanser taraması da yapıldı, hiçbir şey çıkmadı. Fakat eşim gözümün önünde gün ve gün eriyordu. Çareler arıyordum. Eşimi tamamen kaybetmeden bir çözüm bulmalıydım. Bir öğretmen arkadaşım, beni uyardı. Arkadaşım tıpta çözüm yoksa, başka kapıları çalmalısın dedi. Kafamda bir ışık yandı. Hemen internetten ünlü hocaları araştırmaya başladım. Bu esnada da Hediye hoca çıktı karşıma. Hemen acil bir şekilde iletişime geçtik, eşimi kaybediyorum, hocam vakit yok, ivedilikle bu sorunla ilgilenin dedim. Hocam hemen bizim sorunumuz üzerinde çalışmalarına başladı. Eşime çalışanlarından biri tarafından sabun büyüsü yaptırıldığını, eşimi öldürmek için bu büyünün yapıldığını söyledi. İnanılır gibi değildi. Eşim her zaman çalışanlarına evlatları gibi yaklaşmıştı. Onun ölmesini isteyecek kadar nasıl bir kin gözünü boyamıştı. Hocam şifalı dualarıyla ve yaptığı büyü bozucu muskayla eşimi yeniden hayata döndürdü. Eski mutlu günlerimize döndük ama ben halen daha bir insan başka bir insanın hayatına son vermek için nasıl böyle yollara başvurur aklım almıyor ve beynimden de silemiyorum. Allah hepimizi böyle kötü niyetli insanlardan korusun.
Hediye hocam, size ne kadar şükranlarımı bildirsem, az gelir. Beni ölümün pençesinden aldınız. Çok sağlıklı, başarılı bir insanken, bir anda kendimi yataklarda buldum. Nedeni bilinemeyen bir hastalığın pençesine düştüm. Ben bir bankada müdürlük seviyesine kadar gelmiş genç bir kadınım. Daha 31 yaşında, müdürlük merdivenini alın terimle kazandım. Terfimi aldığımın daha 3. ayında hiç nedensiz bir hastalığa yakalandım. Güçsüz ve zayıf düştüm. İşe gidemez hale geldim. Ailem doktor doktor gezdiriyordu ama bir türlü hastalığımın nedeni bulunamıyordu. Ailem en son çare Hediye hocama ulaşmış. Tabi bu olaylar olurken, ben yatağımda her şeyden bihaber, bitki gibi yatıyordum. Durumu ailem anlatır anlatmaz, Sabun büyüsü yapıldığı söylemiş. Bu nasıl illet bir büyüyse, insanı içten içe kemiriyor. Muhtemelen iş hayatında ki başarılarımı çekemeyen bir iş arkadaşım, bana bu kötülüğü yapmıştı. Hocam hemen büyüyü bozmak için gerekli şeyleri söylüyor ve kendide okumaya başlıyor. Hocamın şifalı duaları sayesinde üzerimde ki o kötü büyü kalktı ve eski sağlığıma kavuştum. Benim gibi büyü nedir bilmeyen bir insan, büyü ile tanıştı. Bu hayatta başıma hiçbir şey gelmez diye düşünmeyin. Kötü niyetli insanlar ne zaman, nerede karşınıza çıkacak ve size ne fenalık yapacaklar bunu kimse bilemez. Şükrediyorum ki ailem Hediye hocaya ulaştı. Yoksa bugün aranızda olup, bu yazıyı yazamayabilirdim. Çok sağolun hocam. Hakkınızı helal edin…
Hediye hocam, bundan 2 yıl önceydi sanırım. Bir genç delikanlı için size ulaşmıştık. Neyse olayı en başından anlatmak istiyorum. Ankara''nın güzel ilçesi Etlik''te ömrüm geçti. Orada doğdum, orada büyüdüm, orada evlendim ve çoluk çocuğa kavuştum. Komşularımın çocukları da elimde kendi evladım gibi büyüdü. Kulakları çınlasın bir Ayşe ablamız vardı, yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi. Oğlu Hakan, doğduğu günü bilirim. Hastanede annesinin yanında ben vardım. Cici annem diye severdi beni. Sonra oğlumuz büyüdü, koskoca bir avukat oldu. Mesleğinde çok başarılı, yakışıklı, herkesin gıpta ile baktığı bir evlat oldu. Bir gün Ayşe ablamı balkonda dertli dertli sigara içip, ağlarken gördüm. Seslendim neyin var ablacığım diye. Ağlamaktan konuşamıyordu. Hemen soluğu orada aldım. Boynuma sarıldı ve ağlayarak, Hakanıma bir hal oldu, sabun gibi eriyor dedi. Nasıl, hastamı abla dedim. Hasta ama doktorlar bir türlü teşhis koyamıyor. Dağ gibi oğlum, eriyip bitiyor dedi. Eriyor der demez, aklıma hemen sabun büyüsü geldi. Daha öncede bu konuda bazı yazılar okumuştum ve tehlikeli bir büyü olduğunu insanı sabun gibi erittiğini biliyordum. Aklıma İnternetten bunu araştırmak geldi ve Hediye Hocaya ulaştım. Olanı biteni anlattım. Hocam neredeyse geç kalmak üzereymişsiniz dedi. Hemen büyüyü bozacak tılsımı yaptı. Annesiyle birlikte beklemeye başladık. Birkaç gün sonra, Hakan normal yemek yemeye başladı. 1 Hafta sonra da ayağa kalktı. Bu yaşadığımı ömrümce unutamam. Bu tarz bir şeyle karşılaşınca ilk aklıma hemen Hediye hocayı aramak gelir.
Bir insan hayatının baharında ki bir genç kıza nasıl kötülük yapabilir? Hiç acımadan, onu ölüme sürüklemek… Bu cinayet işlemekle eş değer de değil midir? Bundan 1 yıl öncesiydi. Çalıştığım iş yerinde bir çocuktan çok hoşlanıyordum. Oda bana karşı boş değilmiş ve kısa sürede güzel bir ilişkiye adım attık. Fakat ilerleyen zaman da birbirimize uygun olmadığımızı fark ettim. Ayrılmak için her şeyi yaptım ama bir türlü ayrılığa ikna edemiyordum. Bitti desem de kabul etmiyor, sevgilim gibi hareket ediyordu. Bir gün herkesin içinde artık yeter, biz sevgili değiliz diye bağırdım. Tabi arkadaşlarım da doğal olarak o kişiye tavır aldılar, kızı rahatsız etme hakkın yok dediler. Bu şekilde ayrıldık ama ayrılıktan sonra da hep nefret dolu bakışlarına maruz kaldım. Bu arada hiç tanımadığım uzaktan bir akrabamız beni oğluna istedi. Tanıştık, ailem çok sevdi bende bir deneyelim dedim. Birkaç ay geçti aradan ve evlenme teklifi aldım. Çok mutlu bir şekilde bu teklifi kabul ettim ve düğün hazırlıklarına koyulduk. Unutmuyorum hiç nişan günüm, bir türlü yataktan çıkmak istemedim. Kuaföre gitmem lazım, ayağa kalkamıyorum. Beni sürükleyerek kuaföre götürdüler. Canım annem, kızım nazar oldu diyordu başka bir şey demiyordu. Sürekli üzerimi okuyorlar, okunmuş sular içiriyorlar ama nafile. Bir türlü kendime gelemiyordum. Nişan günüm, hiçbir zevk almadan, aygın baygın bir şekilde geçti. Nişandan sonra halsizliğim daha da artınca ailem ve nişanlım beni doktora götürdüler. Gitmediğim doktor kalmadı. Her inceleme yapıldı. Azcık kansızlık var ama kansızlık bu hale getirmez diyordu doktorlar. Yemekten, içmekten kesildim. 10 günde 5 kilo verdim. Nişanlım dahil olmak üzere herkes benim için endişe duymaya başladı. Nişanlımın ailesinden bir kadın, doktorlardan şifa bulamadınız birde Hediye hocayla görüşün dedi. O ana kadar ben ne medyum bilirdim, nede hoca. Tabi ben yine kendimde olmadığım için annem Hediye hocamızı arıyor. Durumu anlatıyor. Hocam incelemeye başlıyor. Birkaç saat sonra hoca tekrar annemi arıyor ve bana sabun büyüsü yapıldığını söylüyor. Bu büyüyü geçmişte ilişki yaşadığım ama şuan benden nefret eden birinin yaptırdığını söylüyor. Ben büyüyü bozuyorum ama sizde söylediklerimi yapın diyor. Allah hocamdan binlerce kere razı olsun, beni ölümün elinden aldı. O büyü bozulduktan sonra kendime gelmeye başladım ve eski sağlığıma kavuştum. Düğünümde tam 45 kiloydum. Hastalıktan öyle erimiştim ki beni görenler tanıyamıyordu. Biraz daha Hediye hocaya ulaşılmasaydı şuan bu yazıyı yazıyor olamazdım. Lütfen sizlerden rica ediyorum, hayatınızda ki kötü niyetli insanlara karşı dikkatli olun ve asla bu benim başıma gelmez demeyin.
İnsan evlenirken çok büyük hayallerle, beyaz gelinliği giyer. Ama bazen hayat hiç ummadığınız olayları karşınıza çıkartır ve beyaz gelinliğiniz kefeniniz olur. Tıpkı benim evliliğimde olduğu gibi… Almanya da doğmuş, büyümüş Avrupa kültürüyle yetişmiş bir genç kızken, Türkiye den bir yakınımızın beni oğluna istediğini öğrendim. Babamlar aileyi tanıyordu ve bir kez olsun oturup konuşmamı istiyorlardı. Kabul ettim. Türkiye''ye ilk izne geldiğimizde, çocukla ve ailesiyle tanıştık. Çok sıcak, samimi ve candan insanlardı. Evleneceğim kişide son derece yakışıklı ve kibardı. Birkaç görüşmeden sonra gönlüm ısındı ve evliliği kabul ettim. Aileler yıldırım nikahıyla bizi evlendirdi. Almanya da ailemi bıraktım ve İstanbul da eşimin ailesine yakın bir semtte oturmaya başladık. Evlendiğim gece hayatımın en büyük hatasını yaptığımı anladım ama iş işten geçmişti. Yatak odamızda, ilk gecemizde, sürekli olarak biriyle mesajlaşıyordu. Kiminle yazışıyorsun dediğim zaman da sanane, sakın ola benim özelime karışmaya kalkma gibi rencide edici sözler sarf ediyordu. İlk gece başlayan aldatma macerası, senelerce sürdü. Ta ki Hediye hocamı bulup, ona tüm yaşadıklarımı anlatana kadar. Hocamın eşime yaptığı sadakat büyüsü sayesinde, eşim yıllar sonra evine, yuvasına geri döndü. Gözü şimdilerde benden başkasını görmüyor. 8 Aylık hamileyim, yakında küçük oğlumuz dünyaya gelecek. Bu mutluluk için Hediye hocama minnettarım.
Bir insanın her işi ters gidiyorsa, bunda mutlaka bir pislik vardır arkadaşlar. Ben doğunun ücra köşelerinden bir tanesi olan Şırnak - İdil de memuriyet yaşantıma adım attım. Kura ile olan tayinlerde en kötü yeri seçtim. Oraya gittik, herkes merkezde kalırken, beni dağın başında bir köy okuluna verdiler. Yılmadan sabırla görevime devam ettim. Okulu dereceyle bitiren bir insana bunu laik gördüler demek diye düşündüm. Fakat burada yaşadıklarım, gördüklerim önce psikolojimi alt üst etti sonrada beden sağlığımı. İzne geldiğimde ailem sağlığım için endişe duymaya başladı. Çünkü artık hiç uyku uyumayan, en küçük şeyde atlayan, panik atakları olan birine dönüşmüştüm. Her ne kadar bu orada yaşadıklarımın kalıntısı mı, yoksa büyümü bilemesek de anne yüreği halime el vermedi. Anneciğim düzelmem için her kapıyı çalmaya başladı. Psikoloğa götürdü, ilaç kullanmaya başladım, ilaçlar beni düzelteceği yerde daha da kötü yaptı. İznin bitmesine kısa bir süre kalmıştı ki annem son çare Hediye hocayı bulmuş ve aramış. Yaşadıklarımı bir bir anlatmış. Hocam nasıl bir büyü yaptı, ne okudu inanın bende bilmiyorum. İlk defa o gece hiç uyanmadan uyudum. Uykularım gibi hayatımda düzene girmeye başladı. Sanki üzerimde bir kara bulut vardı ve hocamın şifalı elleri dokunduktan sonra o kara bulutlar yok olmaya başladı. Hayatıma yeniden güneş doğdu. Şimdi batıya İstanbul''a tayinciyim. Tüm sorunlarını çözmüş, sağlıklı bir şekilde yeni görev yerime gitmeye hazırlanıyorum. Hocam iyiliğinizi hiçbir zaman unutamam. Herkese de buradan hocamı tavsiye ediyorum. Sıkıntısı olanlar mutlaka hocama ulaşsın ve şifasından derman bulsun.